Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme (Travma Odaklı Danışmanlık)

Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme (Travma Odaklı Danışmanlık), psikolojik destek alanında gelişim sürecine baktığımızda; bilişsel, biyolojik, davranışsal ve psikodinamik yaklaşımlar üzerinden şekillenmiş pek çok psikolojik öğeyi içinde barındıran bütüncül bir yaklaşımdır. Travma Odaklı Danışmanlık yöntemi, travmatik yaşantılar sonrası ortaya çıkan akut stres bozukluğu ve travma sonrası stres bozukluğu gibi durumlarda hızlı ve etkili sonuçlar verdiği bilimsel çalışmalar ve vaka incelemeleriyle ortaya konmuştur.

Travma Odaklı Danışmanlık; savaş stresi, taciz, doğal afetler veya çocukluk döneminde yaşanan örseleyici olaylar gibi rahatsız edici yaşam deneyimlerinin neden olduğu duygusal sorunlar ile birlikte, fobi, performans kaygısı, panik bozukluk, beden algısındaki bozulmalar, çocukluk çağı travmaları, yas, kronik ağrı gibi farklı zorlukların çalışılmasında kullanılan; psikodinamik, bilişsel, davranışsal ve danışan merkezli birçok yaklaşımı içinde harmanlayan bütüncül bir uygulamadır.

Travma Odaklı Danışmanlık yaklaşımında, bireyin duygusal ya da düşünsel olarak rahatsızlık veren, günlük yaşama uyumunu bozan deneyimlerinin yeniden işlenmesi hedeflenir. Süreçteki temel amaç, kişinin yaşadığı travmatik olayın onun için ne anlam ifade ettiğini kavramak ve ardından bu anının diğer yaşam deneyimleriyle uyumlu hale gelmesini sağlayarak psikolojik yükten arınmasına destek olmaktır.

Çocuk ve Ergenlerle Travma Odaklı Danışmanlık Yaklaşımı

Çocuklar ve ergenler de tıpkı yetişkinler gibi yaşadıkları ya da şahit oldukları olumsuz olaylara karşı zaman zaman zorlanabilir. Bu yaşantılar işlenmediğinde, ilerleyen süreçlerde duygusal, düşünsel ve bedensel tepkilere neden olabilecek yeni tetikleyicilere karşı olumsuz anı ağları oluşabilir. Travma Odaklı Danışmanlık temelli psikolojik destek yöntemi, bu gibi durumlarda etkili bir iyileşme süreci sunar.

Çocukların yaşadığı, tanık olduğu veya duyduğu olumsuz deneyimlerle birlikte gelişen duygular ve düşünceler üzerinde çalışılarak, bu etkilerin hafiflemesine ve işlenmesine olanak sağlanır. Travma Odaklı Danışmanlık uygulamaları sayesinde çocuklarda travmatik izlerin zamanla azaldığı ve bu sürecin onların yetişkinlik dönemine de olumlu etkiler sağladığı gözlemlenmektedir.

Travma Odaklı Danışmanlık ile Güvenli Bağlanma ve Duygusal İletişimi Güçlendirin

Bağlanma, bebeğin temel bakım veren kişiye geliştirdiği güven ilişkisidir. Özellikle 0-3 yaş dönemi, çocuğun kişilik gelişimi açısından kritik bir öneme sahiptir. Bu dönemde kurulan sağlıklı bağlar, çocuğun ilerleyen yaşlarda karşılaştığı zorluklarla daha sağlıklı baş edebilmesini sağlar.

Travma Odaklı Danışmanlık temelli uygulamalarla ebeveyn-çocuk ilişkisi üzerinde çalışıldığında, duyguların ifade edilmesi, uygun iletişim becerilerinin kazanılması ve güvenli bağın güçlenmesi desteklenir. Ebeveynin kaynaklarının güçlendirilmesiyle birlikte, çocuğun içsel dayanıklılığı da gelişir.

Anne - Çocuk Bağlanmasının Önemi

Anne-çocuk ilişkisi ve sağlıklı bağlanma, travmatik yaşantılara karşı koruyucu bir zemin oluşturur. Güvenli bağlanma kurabilmiş çocuklar, yaşadıkları zorlayıcı olaylar karşısında “üstesinden gelebilirim” düşüncesini geliştirerek psikolojik dayanıklılık kazanır. Anneyle kurulan göz teması, fiziksel temas ve duygusal alışveriş, zihinsel gelişim ve psikososyal sağlık açısından oldukça değerlidir.

Oyun Temelli Uygulamalar ve İyileştirici Yöntemler

Çocuklar iç dünyalarını en rahat ifade ettikleri alan olan oyun aracılığıyla duygularını, korkularını, düşüncelerini ve ilişkilerini ortaya koyarlar. Bu süreçte oyun temelli uygulamalar, çocuklarla kurulan psikolojik destek sürecinin önemli bir parçası olur.

Oyun esnasında hikayeler anlatmak, resim çizdirmek, çizgi kahraman teknikleri kullanmak ya da sanat temelli çalışmalar yapmak; aile dinamikleri, iletişim becerileri, duygusal ifade biçimleri ve bağlanma örüntüleri hakkında değerli bilgiler sunar. Bu yaklaşımlar, Travma Odaklı Danışmanlık temelli çalışmalara da entegre edilerek iyileşme süreci daha etkili hale getirilebilir.