“Biraz Rahatlasam, Çocuklarımla Oynayacağım…”
“Şu işlerim bir bitsin, şu sıkıntıları bir atlatayım; çocuklarımla ilgileneceğim.”
“Oyun oynarken çocuklarım kadar keyif almıyorum, çok sıkılıyorum.”
“Çocukların enerjilerine karşılık veremiyorum, oyun esnasında tahammül edemediğim çok şey oluyor.”
Bu cümleleri sıklıkla duyuyoruz. Geriye dönüp baktığımızda ise çoğu zaman bu cümlelerin yerini “keşke”ler alıyor.
Oyun, Çocuğun Gelişiminde En Değerli Araçtır
Oyun; çocukların hayal güçlerini geliştiren, sosyal ve duygusal gelişimlerini destekleyen en etkili iletişim araçlarından biridir. Yetişkin bireylerin çocukluk dönemlerine dair en çok hatırladıkları şeylerin başında, birlikte oynanan oyunlar gelir. Bugün çocuklarınıza ayırdığınız zaman, yarın onların hafızasında kalacak en değerli anılar olacaktır.
Oyun Oynarken Çocuklaşabilen Ebeveynler
Günümüzde birçok ebeveyn çocuklarıyla oyun oynarken keyif alabiliyor ve hatta kendilerinin de ne kadar çocuklaştığını fark ediyor. Eğer geçmişte koşulsuz sevgi ve değer hissiyle büyütülmüşsek, çocuklarımızla vakit geçirmek bizler için keyifli bir deneyime dönüşüyor. Ancak çocukluk döneminde yeterince kabul görmemiş ya da değersizlik hissi yaşamış bireyler için bu süreç zaman zaman zorlayıcı olabiliyor.
Ebeveyn olarak kendi içsel algılarımız güçlü değilse, çocuğumuzun oyununa dahil olmak ve duygularına eşlik etmek güçleşebiliyor. Yanında olsak bile oyunda tam anlamıyla yer alamıyor; sadece başarıya dayalı oyunlarda var olmaya çalışabiliyoruz. Bu da çocukların duygusal gelişiminde eksik bir parça bırakabiliyor.
Hayal Gücüne Yer Açın
Çocuklar sadece kurallı ve düzenli oyunlardan hoşlanmazlar. Onlar hayal güçleriyle yeni roller üstlenmeyi, farklı karakterlere bürünmeyi severler. Bir gün bir hayvan, bir gün doktor, öğretmen ya da süper kahraman olabilirler. Bu tür oyunlarda onlara eşlik etmekten çekinmeyin. Bazen oyun içinde sizi hırpalamak, zıplamak ya da coşkulu hareketler yapmak isteyebilirler. Böyle durumlarda oyuna ara verip, çocuğun ihtiyacını anlamaya çalışmak, ona temas içeren bir oyunla eşlik etmek çok daha faydalı olacaktır.
Kutu Oyunları da Harika Bir Seçenek
Enerjik oyunların yanı sıra, kurallı ve yapılandırılmış kutu oyunları da aileler için oldukça faydalıdır. Bu oyunlar sayesinde çocuklar; dikkatini toplama, sırasını bekleme, dürtüsünü kontrol etme, hata yapabilme, kaybetmeye tahammül etme gibi pek çok beceriyi eğlenerek öğrenir. En güzeli de, anne babasıyla birlikte kaliteli zaman geçirme deneyimi kazanır.
Dijital Oyunlardan Uzak Durun
Son yıllarda bazı ailelerin çocuklarıyla zaman geçirmek amacıyla dijital oyunlara yöneldiği görülüyor. Özellikle 12 yaş ve üzeri çocuklar tablet ya da bilgisayar oyunlarına ilgi gösterse de, bu tür etkileşimler yerine daha kaliteli, fiziksel ya da hayal gücünü geliştiren oyunlar tercih edilmelidir.
Okul Öncesi Çocuklar İçin Duygu Odaklı Oyunlar
Araştırmalar, çocukların duygu düzenleme becerilerinin temellerinin okul öncesi dönemde atıldığını gösteriyor. Bu nedenle bu yaş grubundaki çocuklarla duyguları tanıma ve ifade etme oyunları oynanabilir. Örneğin; duygu kartları hazırlayıp, çeşitli senaryolarda hangi duygunun yaşandığını birlikte canlandırabilirsiniz.
Ebeveynler İçin Öneriler
Oyun oynamakta zorlanıyorsanız, bu durumun kendi çocukluk deneyimlerinizle ilişkili olabileceğini fark edin.
Kendinize “Haz almamı engelleyen ne?” sorusunu sorarak iç sesinizi duymaya çalışın.
Çocuklarınızla oyun saatleri belirleyin. Böylece düzenli bir sistem kurar, zamansız talepleri önlemiş olursunuz.
Oyuna odaklanamadığınızda kendinize şu cümleyi hatırlatın: “Şimdi benim de çocuksu yanımı ortaya koyma zamanım.”
Hiç hazır hissetmiyorsanız, çocuğunuza dürüstçe açıklayın: “Şu an seninle oyun oynayamam ama şu saatte birlikte oynayabiliriz.”
Oyun zamanında bir yerlere yetişme telaşınız varsa, önce işlerinizi tamamlayın. Oyun anı, sadece çocuğunuza ait olmalı.
Sonuç
Çocuğunuzla oyun oynamak sadece bir etkinlik değil, aynı zamanda onun dünyasına girmek, onunla bağ kurmak ve birlikte büyümektir. Oyun, sadece çocukların değil, yetişkinlerin de duygusal iyileşmesi için güçlü bir araç olabilir. Bu süreci birlikte yaşamak, hem çocuk için hem de ebeveyn için unutulmaz bir deneyime dönüşebilir.